NEFS, DMT ve EPİFİZ BEZİ İLİŞKİSİ

DMT Nedir ?

Dmt, tıptaki adıyla dimethyltryptamine çok güçlü bir saykodelik maddedir. Bu halisinojen maddenin formülü çok basit ama etkisi çok büyüktür. Doğadaki tüm canlılarda bulunur. Uykuya dalarken bir miktar, yoğun olarak doğum ve ölüm sırasında salgılanır. Diğer maddelerden farkı buradadır, 'tüm canlılarda zaten olan bir madde'. Bu madde bildiğiniz tüm uyarıcılardan farklıdır. Uyku hormonunu (Melatonin) salgılar ve kozalaksı bir yapıya sahiptir.

3. göz molekülü ya da ruh molekülü olarak arattığınızda bu madde (DMT) karşımıza çıkar. Tetiklemenin en güçlü yolu Ayahuasca'dır. Peru' da hala bazı kabileler tarafından eski şamanlara kadar dayanan bir gelenek olarak kullanmaktadır. Özel bitki ve ağaç köklerinin su ile kaynatarak maddenin özünün suyla birleşmesi sonucu elde edilir. Yabancı bir çok ülkeden gelen turistler, özellikle bu deneyimi yaşamak için gelirler. Yaşarken ölme deneyimi yaşatan Ayahuasca'nın içilmesi Dmt' yi ilk 5 dakika içinde tetikler. Ve artık varlık ötesine geçmiş olursunuz.
Dmt'yi deneyimleyenler transtan çıktıktan sonra çoğu şeyi anlatamazlar. Çünkü, bu dünyadaki hergün gördüğünüz şeylerden çok farklı olarak geometrik şekiller, maddelerin ruhları, dalgalanmalar ve hatta frekansları gördüklerini söylerler. Çok tehlikeli olan bu madde nedense bazı sosyete çevrelerce araştırılıp temin edilmeye başlanmıştır. Hatta Türk televizyon dizilerinde bile anlatılmaya başlanmıştır. Oruçla, meditasyonla ya da bildiğiniz bir teknik ile dmt seviyesi artabilir. İşte dmt kullanmış birinin deneyimleri;      

''Şehri çok uzak mesafeden gödüm koyu yeşil renkteydi. Üstünde titreşen ışıklar ve bulutlar vardı sonderece hızlı hareket ettiği için tanımlanması çok güç geometrik şekillerin yavaşlamasının ardından uzaklardaki  şehri gördüm. Ben bu manzarayı izlerken tam da gözlerimin önünden bir ışık topu '' bu da neydi'' dedirtircesine, geçip gitti. bu kadar yakın olması dışında korkmadım. etrafıma bakınmaya başladım. Sanki bu yerin içindeydim. '' Neden burdayım''  derken hemen sağımda, kocaman bir burnu ve yeşil cildi olan kadını gördüm.  Bir düğme çeviriyordu ve farkettim ki uzaktaki şehrin ışıklarının gücünü artırıp azaltıyordu. Ona baktığımı farkedince '' Başka ne istiyorsun'' dedi, bende, '' Başka neyin var '' dedim...


 Epifiz Bezi (Pineal Gland) Nedir ?
 


Yeri ve Tanımı
Fiziksel olarak, epifiz belki de bedenin en küçük organıdır. Bu kadar minik bir yapı nadiren bu kadar çok merak ve şamataya neden olmuştur. Epifiz yaklaşık 6,35 mm genişliğinde, yaklaşık 100 miligram ağırlığında, çam kozalağına benzeyen minik gri beyaz yapıdadır. Beyinde başın ve boynun birleştiği yerde, direkt olarak beyinde omurga kordonunun tepesinde bulunur. Kaşların arasındaki nokta ile direkt olarak aynı çizgide, beynin üçüncü karıncığının (akışkan dolu kanal) çatısına bağlıdır. Hipofiz bezi haricinde, iki taraflı simetrik olmayan, orta çizginin sağında bulunan beyindeki tek yapıdır. Bu, bu iki bezin haricinde, beynin iki yarıküresinin önden arkaya tam ortadan kesildiğinde birbirinin ayna resimleri olduğu anlamına gelir, her bir yapı kopyalanmıştır.

Beynimizin iki lobunun arasında duran küçük bir et parçası olan 
epifiz, 1-2 yaşına kadar büyür. Ölene kadar da böyle kalır. Böyle kalır ama içme sularında ve diş macunlarındaki flörür maddesiyle kireçlenerek işlevselliği düşer. Sürekli düşük işlevde kalan bezi etkili hale getirebilmek için çoğu dinde de bulunan bazı ibadet ve teknikler uygulanmakta. Oruç, zikir, meditasyon gibi. Kozalaksı yapısıyla dikkat çeken bu bez dokusal yapısıyla da göz gibi davranmakta. Ama bu 3.göz olarak tabir edilen gözün işlevselliği 'karanlıkta' başlıyor. Zikir çekmek için ya da meditasyon yapmak için genellikle karanlık ortamlar seçilir. Neden ? Çünkü epifiz bezi etkisini göstererek 'melatonin hormonu' salgılar. Uykuya dalarken de salgılanan hormon ile huşuya ulaşmaya çalışılır ve insanın son noktası belkide burasıdır. Çünkü huşuya ulaşmak o kadar da kolay değil. Zira her gün gördüğümüz görüntüler, figürler ya da duyduğumuz seslerle etkileniriz ve bu bezin işlevselliği düşmüş olur. Bu yüzden evliyalar, budistler uzun zamanlar mağaralarda kalarak zikir ya da meditasyon yaparlar.
 


NEFS Nedir ?

 
Bildiğiniz gibi İslamiyette nefs, budizmde nirvana ve bir çok başka dinde duyduğunuz terimlerin kaynağının bu bez olduğu söylenir. Budizm'e bakacak olursak; Nirvanaya ulaşmak için 7 çakrayı teker teker sabırla açmanız gerek. 7. çakra en üstteki yani en son geleceğiniz nokta alnınızın ortasındaki (epifiz beziniz tam olarak alnınızın ortasına denk gelir) noktadır. Bu çakrayı açarak nirvanaya ulaşmanın mümkün olduğu söylenir. 7. çakraya gelene kadar bir çok şeye sabretmeniz gerekli. Şehvetinize, midenize, uykunuza, ağzınızdan çıkan kelimelere bile hakim olmalısınız. Peki size bişeyler anımsatıyor mu ?


Nefs kelimesi dinimizde oldukça yaygın olarak kullanılır. Biz Müslümanlar tarafındansa nedense sadece kelime olarak çok kullanılır. 'Yedi perde'yle bu bedenin perdelendiği, her perdenin bir ismi olduğu kaynaklarda geçer. (Bkz. HakikatNefs; bir insanın ya da bir varlığın özüdür. Kur'an-ı Kerim'de; ''Her nefis ölümü tadacaktır'' ayetiyle de tasdikleniyor. ''Nefis olanca şiddetiyle kötülüğü emreder'' buyuruluyor. (Yusuf: 53) Peki nefsi nasıl dizginleyerek bu 7 aşamayı geçebiliriz ? İslam alimleri bu zamana kadar gelen sünnet (Peygamberimizin yaptığı fiiller, hiç terketmediği mübarek hal ve hareketleri) kaynaklarıyla bunun üstesinden gelip Evliyaullah (Allah dostu) makamına ulaşmışlardır. Evliyaullah'ın nasihatleri genellikle az yemek, az uyumak, az konuşmak, uçkuruna sahip olmak, kötü sözden kaçınmak, gösteriş ve kibir huyundan vazgeçmek. Yani daha bir çok şeytansı huylardan vazgeçerek 7. perdeye ulaşmak için çok sabır göstererek devam etmek.

Peki 'Nefs' in bedenimizdeki yeri neresidir ?..

Devam edecek..


 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

RÜYA HAKKINDA

İRADE ve KADER